TÜSİAD/İnci: Dijital ekonominin dünya genelinde 30 trilyon doları aşkın bir ekonomik büyüklüğe sahip olduğu tahmin ediliyor
Foreks – TÜSİAD’ın düzenlediği dördüncü “Dijital Türkiye Konferansı” bugün gerçekleştiriliyor. “Dönüşen Rekabette Yıkıcı Güç” temasıyla düzenlenen konferansında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci, “Dijital ekonominin dünya genelinde 30 trilyon doları aşkın bir ekonomik büyüklüğe sahip olduğu tahmin ediliyor” dedi.
İnce konuşmasında şunları söyledi:
“Teknolojinin hızlı gelişimi, geleneksel yöntemlerle işlerimizi yönetmeyi, toplumsal dinamiklere etkisini değerlendirmeyi ve gelecek öngörüsü yapmayı zorlaştırıyor.
Üretken yapay zeka gibi pek çok gelişim fırsatını da içinde taşıyan yenilikçi teknolojiler, hızlı ve farklı çözüm olanakları sağlıyor, rekabeti amansız bir şekilde dönüştürüyor. Bu durum ekosistemin paydaşlarını farklı düşünmeye, politikaları çok boyutlu kurgulamaya ve uygulamaları iyi bir koordinasyonla en verimli şekilde gerçekleştirmeye zorluyor.
Üretken yapay zeka alanında büyük dil modellerinin (LLM) getirdiği yenilikler gerçekten birçok alanda devrim niteliğinde gelişmelere yol açıyor. Bu heyecan verici gelişmeler bizi geleceğe dair umutlandırırken, bu teknolojilerin sorumlu ve etik bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması için risklerin farkında olmamız gerekiyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde da açıklamalarında bu riske dikkat çekiyor ve finansal sistemde yeni kırılganlıklara neden olabileceğinin altını çiziyor. Dijitalleşmenin para politikası üzerindeki etkileri anlaşıldıkça, merkez bankalarının analitik çerçevelerini yeniden değerlendirdiklerini belirtiyor.
Bu kırılgan ve potansiyel risklerin yoğunlaştığı dönemde, inovasyon kültürünü benimseyen, yıkıcı teknolojilerden etkin ve verimli şekilde faydalanan ve kalkınma stratejilerini bu değerler üzerine kuran ekonomiler küresel rekabet gücünü ellerinde tutuyor.
Geçtiğimiz yıl TÜBİSAD ile birlikte hazırladığımız Türkiye’nin 2. Yüzyılında Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrısı raporumuzda belirtildiği gibi; dijital ekonominin dünya genelinde 30 trilyon doları aşkın bir ekonomik büyüklüğe sahip olduğu tahmin ediliyor.
Bu ekonomik büyüklükten hatırı sayılır bir pay almamız gerektiğine yürekten inanıyoruz. Mevcut durumda özel sektör ve kamu önemli adımlar atıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi başta olmak üzere kamu kurumları nezdinde yürütülen çalışmalar çok önemli. Sektörel ve dijital politikaları birbirinden bağımsız planlamak imkânsız. Kalkınma vizyonu dijitalleşmeyi; etkin bir uygulama süreci de güçlü bir iletişim ve enerji altyapısı ile siber güvenliğin tesis edildiği bir ekosistemi gerektiriyor. Çağın bu baş döndürücü dinamiğini yakalamak için, bilim ve teknoloji temelli adımları atarak, süreci paydaşlarla işbirliği içerisinde bütüncül bir yaklaşımla yönetecek ulusal bir vizyon ve sahiplenmeye ihtiyacımız var.
Böylece katma değeri yüksek üretimi mümkün kılacak teknolojik dönüşümü sağlayarak; teknolojiyi hem kullanma, hem de ülkemizde geliştirme yetkinliğini daha üst seviyeye taşıyabiliriz. Tüm bunları hayata geçirirken teknolojik yeniliklere toplumun uyumlanmasını gözetmek kritik önemde.
Türkiye’deki işletmelerin çoğunluğu oluşturan KOBİ’ler ve tedarik sanayi de bu vizyonun ayrılmaz bir parçası. KOBİ’lerin dijital dönüşüme ayak uydurabilmesi ve verimliliklerini artırabilmesi için üretim ve iş yapma modellerinde kökten ve hızlı bir dönüşüme gidilmesi gerekiyor.
2018 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz TÜSİAD SD2 Programı teknoloji kullanıcıları ve teknoloji tedarikçileri arasında bir eşleştirme platformu olması yanında ilham verici bir iyi uygulama kütüphanesi olarak işlev görüyor.
Kaynaklarımızı Ar-Ge’ye, teknolojiye, bilime, inovasyona ve eğitime daha fazla ayırmamız gerektiğine inanıyoruz. Eğitim, aynı zamanda toplumsal eşitsizliklerin giderilmesinde de en önemli unsur. Eşitsizliklerin giderilmesi ve insanımızın çağımızın gerektirdiği yetkinlikleri kazanması için bilim temelli kaliteli eğitimi bir öncelik haline getirmeliyiz. İş dünyamızı ve tüm toplumumuzu dijital çağın yetkinlikleri ile donatmaya mecburuz.
Maalesef, en becerikli, eğitimli, yetenekli, hayalleri olan gençlerimiz, geleceklerini başka ülkelerde kurmaya çalışıyor. Bu durumu tersine çeviremezsek ülkemiz insan kaynağı açısından giderek fakirleşecek. Gençlerimize hayallerini bu ülkede gerçekleştirebilmelerini sağlayacak ve beyin göçünü tersine çevirecek ortamı sunmak hepimizin sorumluluğu.
Sözlerime son vermeden konferansın hayata geçmesinde destek olan TÜSİAD’ın değerli yönetim kurulu üyelerine, Dijital Türkiye Yuvarlak Masası konferans komitesi üyelerine ve yoğun emek veren profesyonel ekibimize, teknik altyapıyı sağlayan Mars ekibine yürekten teşekkür ederim. Konferansımıza katılan tüm değerli konuşmacılarımıza ve destekçilerimize tekrar teşekkür ediyor verimli ve keyifli bir etkinlik olmasını diliyorum.